Galatasaray’ın Kuruluşu

Galatasaray’ın Kuruluşu

İngiliz ve Rum gençlerinin kendi aralarında kurdukları takımlarla Kadıköy çayırlarında yaptıkları futbol maçlarını ilgi ve tarifsiz bir hevesle izleyen Müslüman Türk gençleri bu spora karşı derin bir muhabbet duymaya başlamışlardır. Aynı zamanda bunların arasında Galata Sarayı Mekteb-i Sultanisi‘nde okuyan genç öğrenciler vardı.

Kadıköy civarında oturan bu gençler bütün yaz boyu İngiliz ve Rum takımlarının kendi aralarında oynadıkları maçları izlediklerinden, içlerini saran bu heves, had safhaya ulaşmıştı.
Yaz tatili sona erip okulların açıldığı günlerde, Mekteb-i Sultani’nin beşinci sınıf öğrencilerinden Ali Sami (Yen), Asım Tevfik (Sonumut), Emin Bülend (Serdaroğlu), Celal İbrahim (Şehit), Tahsin Nahit, Bekir Sıtkı (Bircan), Reşat (Şirvani), Cevdet (Kalpakçıoğlu) ve Abidin Daver (Dav’er), edebiyat hocası Mehmet Ata Bey’in dersinde; aralarında yaptıkları fısıltı halinde hareketli konuşmalar sonunda bir futbol kulübü kurmaya karar vermişlerdir. Galatasaray’ın kuruluşu işte bu değerli şahsiyetler sayesinde gerçekleşmiştir. (1 Ekim 1905).

Fotoğraf kaynağı: Radikal Gazetesi (Not: Sadece fotoğraf kaynağı gazeteye aittir.)

Maksatları, İngilizler gibi toplu halde top oynamak, bir isme ve renge sahip olup, aynı zamanda Türk olmayan takımları yenmekti.

Kulübün kurulmasına bir çırpıda karar veren bu öğrenciler, isim konusunda kolay kolay bir karara varamadılar. Günün anlayışı, spora ve sporcuya ancak yabancı adlar yakıştırabildiğinden, Gloria (Zafer) ve Audace (Cür’et) gibi isimler üzerinde önemle durulmuştu. Aynı zamanda Tobler marka çikolataların üzerindeki kartal armasını beğenen bazıları da; Kartal adı üzerinde ısrarla durmuşlardır. Ayrıca gençler isim konusunda öyle bocalamışlardı ki; teşkil ettikleri takım Kadıköy’de Papazın Çayırı’nda ilk maçına çıktığında bile henüz ismi yoktu.

Renkleri

Yalnız kulübe renk olarak Milli renkler; Kırmızı-Beyaz seçilmiş ve takım bu renk formalarla sahaya çıkmıştı. Bu formaları, kulüp kurucularından Asım Tevfik’in annesiyle, Ali Sami’nin kız kardeşi dikmişlerdi.

Kımızı Beyaz formalı bu Türk takımı ilk maçında Rum takımını 2-0 yendi. Yalnız maçı kazanmakla kalmadı; ismini de bu ilk maçında kazandı.

Maçı izleyenler onlardan “Galata Sarayı efendileri” diye bahsetmekteydiler. Aynı zamanda bu isim hepsinin hoşuna gitmişti. İşte bu ismi derhal benimseyip oracıkta “Takımımızın adı Galata Sarayı olsun” dediler. Böylece Türk sporunda ölümsüz bir doruk olacak Galatasaray doğdu.

Kırmızı-Beyaz olan forma rengi de kısa bir süre sonra Sarı-Kırmızı olarak değiştirilecekti. Buna da neden, Milli renklerle hafiyelerin dikkatlerini ve öfkelerini daha fazla üzerlerine çekmemek olacaktı…

Galatasaray’ın kuruluşu işte bu şekilde gerçekleşmiştir. Türkiye’de en çok Avrupa kupasına katılan ve sayısız başarı elde edip, Türk tarihinde bir ilki gerçekleştirip, Avrupa’dan iki kupa getiren şanlı Galatasaray; böylelikle kuruluştaki felsefesinin amacına ulaşmış; ve daha nice zaferlerle Türk spor severlerinin gönlünde taht kuracaktır…

Galatasaray’ı kimler kurdu ?

Ali Sami (Yen), Asım Tevfik (Sonumut), Emin Bülend (Serdaroğlu), Celal İbrahim (Şehit), Tahsin Nahit, Bekir Sıtkı (Bircan), Reşat (Şirvani), Cevdet (Kalpakçıoğlu) ve Abidin Daver (Dav’er).